On yıl boyunca gerçekleştirilen en büyük gönüllü sosyal anket, yeni bir toplum biçimine yönelik gerçek bir talebi ortaya koymuştur. 180 farklı ülkeden milyonlarca insanın verdiği yanıtlar, toplumdaki en yüksek önceliğin insan yaşamının değeri olması gerektiğini doğruladı.
Sosyal ankete katılan her katılımcıya aynı soru soruldu: “Nasıl bir dünyada yaşamak istersiniz?” Yanıtlara dayanarak 8 Temel Sütun oluşturuldu ve Yaratıcı Toplum adı verilen yeni bir formatta bir toplum inşa etmenin temeli haline geldi. Bunu hayata geçirmek için şu anda dünyanın dört bir yanından insanlar aynı isimli proje kapsamında bir araya gelmekte ve harekete geçmektedir.
Farklı kültürlerden, milletlerden, dinlerden ve inançlardan milyonlarca insan dünyamızı daha iyi hale getirmek istiyor ve bunu yasal ve barışçıl bir şekilde nasıl yapacağını biliyor. Bu insanların sayısı her geçen gün artmaya devam ediyor.
Dünyanın dört bir yanından gelen, kendilerini örgütleyen ve kesinlikle yasal çerçevesinde hareket eden insanlar, ortak bir amaç etrafında birleştiler: tüm insanlık ve gelecek nesiller için barışçıl ve refah içinde bir yaşam için uygun koşullar yaratmak.
“Yaratıcı Toplum” projesi çerçevesindeki tüm eylem ve faaliyetler, yalnızca proje katılımcıları tarafından kendi inisiyatifleri, seçimleri ve arzuları doğrultusunda, kişisel fonları pahasına gerçekleştirilir.
“Yaratıcı Toplum” projesi'nin banka hesabı, finansmanı veya mülkü yoktur, fon biriktirmiyor ve kâr etmiyor.
“Yaratıcı Toplum” yasal çerçeve içinde faaliyet gösteren tamamen gönüllülük esasına dayalı bir projedir. Belirli devletler, partiler veya örgütler yerine yalnızca insanların çıkarlarını temsil eder.
Yaratıcı Toplumun inşasına yönelik faaliyetler, yürürlükteki mevzuata ve Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme de dahil olmak üzere uluslararası hukuk normlarına uygun olarak yürütülmektedir.
Yaratıcı Toplum projesinin mevcut otoriteleri devirmeyi, onlara karşı çıkmayı veya faaliyetlerine müdahale etmeyi amaçlamadığını belirtmek önemlidir. Herhangi bir ülkenin egemenliğini, toprak bütünlüğünü ya da anayasal yapısını ihlal etmediği gibi başka herhangi bir yasadışı eylem de içermemektedir.
Yaratıcı Toplum projesi kapsamındaki faaliyetler, tüm insanlar arasındaki ilişkilerin biçimini değiştirmeyi amaçlamaktadır ve belirli bir ülkeye veya ülkelere bağlı değildir. Faaliyetler uluslararasıdır ve dünyadaki her insanın hak ve özgürlüklerini tam olarak hayata geçirmek için yürütülmektedir.
Yaratıcı Toplum formatına dünya çapında ihtiyaç duyulmaktadır çünkü aşağıdaki özelliklere sahip tek modeldir:
Günümüzde dünya ülkeleri birbirlerine sıkı sıkıya bağlı ve bağımlıdır. Bu nedenle, tek bir ülkede ya da birkaç ülkeden oluşan bir ittifakta yaratıcı bir toplum biçimi oluşturmaya çalışmak uygun olmayacaktır.
Yaratıcı Toplumun inşası sadece tüm insanlığın dünya çapında eşzamanlı katılımıyla mümkündür. Bir dünya referandumunda olumlu bir karar alınmadan önce, tek tek ülkeler Yaratıcı Topluma geçme niyetlerini beyan edebilirler. Eğer tek tek ülkeler veya bir grup ülke Yaratıcı Topluma kendi başlarına geçmeye çalışırlarsa, güvenlikleri ve nüfuslarının refahı tehlikeye girebilir. Henüz Yaratıcı Toplumu benimsememiş ülkelere karşı savunmasız ve korumasız hale gelebilirler.
İnsan hayatı en yüksek değerdir. Herhangi bir İnsanın yaşamı, kendi hayatınız gibi korunmalıdır. Toplumun amacı, her İnsanın yaşamının değerini sağlamak ve garanti etmektir. Bir İnsanın hayatından daha değerli bir şey yoktur ve olamaz. Bir Kişi değerliyse, o zaman tüm İnsanlar değerlidir!
Her insan doğuştan İnsan olma hakkına sahiptir. Tüm İnsanlar özgür ve eşit doğar. Herkes seçme hakkına sahiptir. İnsanın, onun özgürlüğünün ve haklarının üzerinde Dünya'da hiç kimse ve hiçbir şey olamaz. İnsan hak ve özgürlüklerinin kullanılması, diğer insanların hak ve özgürlüklerini ihlal etmemelidir.
Toplumdaki hiç kimse ve hiçbir şey, bir İnsanın yaşamına ve özgürlüğüne tehdit oluşturma hakkına sahip değildir!
Herkesin gıda, barınma, tıbbi bakım, eğitim ve tam sosyal güvenlik dahil olmak üzere temel hayati ihtiyaçlarının ücretsiz karşılanması garanti edilir.
Toplumun bilimsel, endüstriyel ve teknolojik faaliyetleri, yalnızca insan yaşamının kalitesinin iyileştirilmesine yönelik olmalıdır.
Garantili ekonomik istikrar: enflasyon ve krizlerin olmaması, tüm dünyada istikrarlı ve eşit fiyatlar, tek para birimi, sabit bir asgari vergilendirme veya eksikliği.
Bir kişinin ve toplumun herhangi bir tehdide karşı güvenliği, birleşik bir küresel acil durum müdahale hizmeti tarafından sağlanır.
Herkes, kamu fonlarının dolaşımı ve dağıtımı hakkında güvenilir bilgi alma hakkına sahiptir. Her Kişi, toplum kararlarının uygulanma durumu hakkında bilgiye erişebilir.
Medya yalnızca halka aittir ve bilgileri doğru, açık ve dürüst bir şekilde yansıtır.
İdeoloji, en iyi İnsan niteliklerini popülerleştirmeyi ve bir İnsana karşı yöneltilen her şeyi bastırmayı hedeflemelidir. Ana öncelik İnsanlığın önceliğidir, insanın yüksek manevi ve ahlaki özlemleri, insanlık, iyi niyet, karşılıklı saygı ve arkadaşlığın güçlendirilmesi.
Büyük harfle bir İnsanın gelişimi ve eğitimi için şartların oluşturulması, her insan ve toplumda ahlaki ve etik değerleri geliştirmek.
Şiddet propagandasının yasaklanması, saldırganlık, insanlık dışılığın tezahürleri, herhangi bir ayrılık biçiminin onaylanmaması ve kınanması.
Yaratıcı Toplumdaki her kişi, çok yönlü gelişim ve kendini gerçekleştirme hakkına sahiptir.
Eğitim ücretsiz ve herkes için eşit derecede erişilebilir olmalıdır. İnsanların yaratıcı becerilerini ve yeteneklerini gerçekleştirmeleri için koşulların yaratılması ve fırsatların genişletilmesi.
Tüm doğal kaynaklar İnsana aittir ve tüm insanlar arasında adil bir şekilde dağıtılır. Kaynakların tekelleşmesine ve akılcı olmayan kullanımına izin verilmez. Bu kaynaklar, tüm Dünya'nın sakinleri arasında adil bir şekilde dağıtılır.
İnsan isterse garantili bir iş verilir. İlgili pozisyon, uzmanlık, meslek için ücret tüm dünyada aynı olmalıdır.
Herkesin özel mülkiyet ve gelire hakkı vardır, ancak, bir bireyin toplum tarafından tesis edilen sermaye boyutu sınırları içinde.
Yaratıcı Toplumda “güç” kavramı yoktur çünkü toplumun bir bütün olarak gelişmesi, yaşam koşulları ve uyumlu bir düzenleme sorumluluğu her kişiye aittir.
Her İnsan, Yaratıcı Toplumun işlerinin yönetimine ve İnsanın yaşamını iyileştirmek için yasaların kabul edilmesine katılma hakkına sahiptir.
İnsan yaşam kalitesindeki değişimi etkileyen sosyal açıdan önemli, ekonomik sorunları çözmek, ulusal tartışma ve oylamaya sunulur (referandum).
Tarihi gerçekler, bir ülkenin tek bir kişi tarafından yönetilmesinin son derece olumsuz sonuçlar doğurabileceğini ve ülkenin radikalleşmesine, diktatörlüğe, insan haklarının hiçe sayılmasına ve savaşlara yol açabileceğini doğrulamaktadır. Bir kişinin milyonlar adına karar vermesi yanlış ve tehlikelidir. Yaratıcı toplumda tüm önemli kararlar, hem kendi ülkeleriyle hem de küresel meselelerle ilgili olarak insanlar tarafından birlikte alınır. Aynı zamanda, insanlar politikacılara bireysel sorunları çözmeleri, belirli alanları yönetmeleri ve insanlar tarafından alınan kararları uygulamaları için kiralık yöneticiler olarak güveneceklerdir.
Bu, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve BM Genel Kurulu tarafından kabul edilen Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme'de öngörüldüğü üzere, herkesin doğrudan veya özgürce seçilmiş temsilcileri aracılığıyla ülkesinin yönetimine katılma hakkına uygundur.
ancak uygulanmamış olanlar ile karşılaştırılmamaldır? Çünkü diğer toplumsal örgütlenme modellerinde azınlığın çoğunluk üzerindeki gücü ya gizli ya da açık bir şekilde her zaman korundu. Oysa Yaratıcı Toplumda hiç kimse iktisarı gasp edemeyecek ya da insanların elinden alamayacaktır, çünkü iktidarın işlevi özyönetim aracılığı ile tüm insanlar arasında eşit şekilde dağıtılacak.
Yaratıcı Toplumda özyönetimin nasıl işleyeceğine dair daha fazla ayrıntı için “Küresel Kriz. Bir Çıkış Yolu Var” başlıklı Uluslararası Forum'da sunulan videoyu izleyebilirsiniz:
Olumlu bir karar şu anlama gelecektir:
Yaratıcı Toplumun 8 Temelinin dünya Anayasasının temel hükümleri olarak kabul edilmesi;
Dünya üzerindeki en yüksek yönetim organı olarak dünya çapında tek bir Seçim Platformunun onaylanması;
Yaratıcı Topluma geçiş döneminin başladığı tarihin atanması.
Dünya çapında çoktan harekete geçen milyonlarca insana katılın ve çevrenizi, tanıdıklarınızı ve yabancıları Yaratıcı Toplum formatı hakkında meşru bir şekilde bilgilendirin. Bu eylemler, Yaratıcı Toplumun inşası için dünya çapında bir halk talebi yaratmak için gereklidir. Gezegendeki insanların çoğunluğu iyi yaşam koşullarının herkes için mümkün olduğunun ne kadar çabuk farkına varırsa, dünya referandumu da o kadar çabuk gerçekleşecektir.
Eğer dünya referandumunda insanların çoğunluğu toplumun biçimini tüketimden yaratıcılığa doğru değiştirmeye karar verirse, yaklaşık 6 ay içinde Yaratıcı Topluma geçiş süreci başlayacak ve bu süreç ilk hesaplamalara göre 5 ila 6 yıl sürebilir. Bu süreç tamamlandığında, Yaratıcı Toplum'un yeni bir dönemine girmiş olacağız.
Geçiş döneminin ilk gününden itibaren birçok avantaj ve ayrıcalığın insanlara sunulacağını belirtmek gerekir: herkes özgürlük içinde güvenli, refah ve istikrarlı bir yaşama kavuşacaktır.
Siyasi parti üyeleri ve ülke liderleri de dahil olmak üzere politikacılar, mesleki faaliyetleri, konumları, tanıtımları ve şöhretleri nedeniyle Yaratıcı Toplum hakkında bilgi vermek için önemli fırsatlara sahiptir. Politikacıların Yaratıcı Toplum hakkında bilgilendirme sürecine katılımı, Yaratıcı Toplumun inşası sürecini önemli ölçüde hızlandıracaktır.
Yaratıcı Toplum projesinin katılımcıları, Yaratıcı Toplum hakkında aktif olarak bilgi veren politikacıları desteklemek için her türlü yasal yolu kullanabilirler.
Yaratıcı Toplumu destekleyen ve projenin gönüllüleri olarak hareket eden siyasetçilerin, güçleri, çoğunluğun desteği ve ülkelerinin anayasası da dahil olmak üzere yasaları değiştirebilecek gerçek bir kapasiteye sahip olsalar bile, öncelikle ülkelerinin toprak bütünlüğünü, egemenliğini ve çıkarlarını, halkının ve temsilcileri olarak seçildikleri takdirde partilerinin çıkarlarını savunmakla yükümlü oldukları unutulmamalıdır.
Dahası, siyasetçiler kendi ülkelerinde ve uluslararası arenada Yaratıcı Toplum hakkında bilgi vermek ve bu toplumun hızla inşa edilmesine katkıda bulunmak için sadece yasal yöntemleri kullanabilirler. Ülkelerinin imkanlarına dayanarak, Yaratıcı Toplumun bazı unsurlarını sadece yasal yollarla ve halkın desteğiyle ulusal anayasaya dahil edebilirler, ancak bunun insanlara, onların hak ve özgürlüklerine zarar vermemesi; ülkeyi ekonomik, siyasi, sosyal, kültürel veya başka herhangi bir şekilde tehlikeye atmaması veya zayıflatmaması şartıyla; Devlet sistemini tahrip etmemesi veya ülkenin egemenliğini, bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü kaybetmesine neden olmaması; ülkeyi daha az rekabetçi hale getirmemesi ve diğer olumsuz sonuçlara yol açmaması.
Bu uyarılar, böyle bir ülkenin dürüst olmayan, saldırgan ve militan politikalara dayanan tüketimci formatta kalan diğer ülkelerle etkileşime girmeye devam edeceği gerçeğinden kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla, yaratıcı toplum formatı dünya referandumunda kabul edilmeden önce, bu ülke Yaratıcı Toplumun temel direği olan insan yaşamının değerinin uygulanmasını bile sağlayamayacaktır. Politikacılar herhangi bir değişiklik yaparken öncelikle ülkelerinin ve vatandaşlarının refahını gözetmekle yükümlüdürler.